Wie entsteht die magische Bindung zwischen Mama und Baby?

Anne ve bebek arasındaki büyülü bağ nasıl gelişir?

Bir annenin çocuğuna duyduğu sevgi sonsuzdur. Geniş ve derindir. Sevgi kayıtsızdır, sadece oradadır ve her gün büyür. Bu sevginin hiçbir koşulu yoktur. Bize yol gösterir ve öğretir. Bu sevgi her gün yüzümüze bir ayna tutar ve bize hala nelerden yoksun olduğumuzu gösterir: sabır, anlayış ya da sevgili çocuklarımızla geçirdiğimiz zamanın eksikliği gibi.

Araştırmalar bu ilişkinin aslında ne kadar yakın olduğunu ancak son yıllarda keşfetti, çünkü DNA'ları ne olursa olsun her çocuğun içinde her zaman biraz anne vardır ve anne de her zaman biraz çocuğuna sahiptir. Bu bilgi, yavrularımıza neden bu kadar koşulsuz bağlı olduğumuzu ve ne yaparlarsa yapsınlar çocuklarımızı neden sevdiğimizi açıklamaya yardımcı olur. Çocuğunuzla aranızdaki bağ yıllar içinde değişecektir, ancak gücü asla azalmayacaktır.

Ebeveyn-çocuk ilişkisi en güçlü>insan bağı olarak kabul edilir. Hiçbir şeyin ve hiç kimsenin yok edemeyeceği görünmez bir duygusal enerji bağı. Bu bağ o kadar derindir ki bebeğinizi mutlu etmek için her şeyi yaparsınız. Bu okşamak, sarılmak, öpmek ya da taşımak olabilir. Asla fazlası yoktur ve bebeğinizi şımartamazsınız. Aksine, bebeğiniz yakınlığa ve fiziksel temasa alışkındır ve en çok sizin kollarınızda rahat hisseder.

"Çocuklarımızı sadece kısa bir süre için kucağımızda taşırız, ama onları sonsuza dek kalbimizde taşırız."

Anne ve çocuk arasındaki ilişki benzersizdir. Gebe kalındığı anda başlar, doğumda somutlaşır ve yaşam boyunca devam eder. Siz hamileyken, güçlü hormonlar bebeğinizle aranızdaki bağın temelini atmak için çalışır ve bu bağ haftadan haftaya daha da güçlenir. Doğmamış çocuğunuzla şimdiden yakın bir ilişki kurmaya başlamışsınızdır. Ultrason sırasında kalp atışlarını ilk kez duymak, bebeğin hareketlerini ilk kez hissetmek - bu, birçok heyecanlı buluşmanın yaşandığı bir dönemdir. Doğum sırasında ve sonrasında hayatınızdaki diğer tüm zamanlardan daha fazla hormonun iş başında olduğunu biliyor muydunuz? Sarılma hormonu olarak adlandırılan oksitosin burada özellikle önemli bir rol oynar. Bebeğinizin size karşı temel bir güven geliştirmesine ve sizin de bebeğinize karşı şefkatli olmanıza neden olur.

Sizle güvenli ve istikrarlı bir bağ bebeğinize özgüven kazandırır ve çocukluk döneminin gidişatını olumlu yönde etkiler. Bebeğiniz o zaman genellikle daha dengeli ve daha az karmaşık bir yapıya sahip olur. Bebeklerin şu anda deneyimledikleri sevgi, çocuklarınızın daha sonra kendi ilişkilerini nasıl kuracaklarının temelini oluşturur. Bağ kurmak birincil güvenimizi güçlendirir. Bu nedenle iyi bir anne-çocuk ilişkisinde yakınlık ve şefkat asla eksik olmamalı, hatta reddedilmemelidir.

Küçüğünüz değerli olduğunu hissedecek ve kendini güvende hissedecektir. Bu da bebeğinizin temel güven duygusunun gelişmesini ve aranızdaki görünmez bağın sizi bir ömür boyu birbirinize bağlamasını sağlar.

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz? Deneyimlerinizi yorumlarda paylaşmaktan çekinmeyin.

Bloga dön

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın.